Kafein Tüketimi Kalp-Damar Hastalıkları Kaynaklı Ölüm Riskini Düşürebilir mi?

Kafein Tüketimi Kalp-Damar Hastalıkları Kaynaklı Ölüm Riskini Düşürebilir mi? -

Merhaba,
Bu hafta blog yazımda düzenli kafein tüketmenin diyabet gelişim ve kalp hastalıkları risk faktörlerini nasıl etkileyebileceğini tartışacağız. Son yıllarda kahve tüketimi dramatik oranlara ulaşmıştır. İstatistiklere göre Dünya genelinde 2022-2023 yılları arasında toplam 178.5 milyon çuval kahve tüketilmiştir. Tüm içeceklerin tüketim oranları göz önüne alındığında kahve tüketimi en ön sıralarda yerini korumaktadır. Bu denli fazla tüketilen bir içeceğin etken maddesi olan kafeinin insan sağlığı üzerine etkileri son yıllarda merak konusu olmuştur. Kafein tüketimi ile insan sağlığının korunması ve sürdürülmesi veya hastalıkların önlenmesi arasında ilişki olup olmadığı en fazla araştırılan başlıklardandır. Bu bağlamda, sizlerle yeni yayımlanan (2024-Temmuz) boylamsal* bir akademik araştırmanın sonuçlarını referans alarak keyifli bilgiler ve bulgular paylaşacağım.
Bahse konu araştırmada, 2013-2018 yılları arasında yaklaşık 80312 kişi takip edilmiştir. Araştırmaya, verilerinin homojenliği için katılımcıların benzer niteliklere sahip olmaları ve özellikle prediyabet veya diyabet tanısı olanlar dahil edilmiştir (1). Araştırmacılar, prediyabet veya diyabet olan 20 yaş ve üzeri kişilerin kafein tüketimleri ile tüm ölüm nedenleri ve kalp hastalıkları kaynaklı ölüm oranları arasında ilişki olup olmadığını incelemişlerdir. Literatürü incelediğimizde, güncel kanıtlar kafein tüketimi ile kalp-damar hastalıkları, diyabet, Parkinson hastalığı ve kanser dahil birçok kronik hastalıkla ters korelasyon gösterdiği iddia edilmiştir (2,3,4,5). Dahası, bazı araştırmalar benzer şekilde, kafein tüketimi ile spesifik nedenlere bağlı ölüm oranları arasında da negatif korelasyon olduğunu saptamışlardır (6,7).
Kafein tüketiminin organizmalarımızda nasıl bir etkiye sahip olduğu hala devam eden tartışmalardan biridir. Ayrıca, kafeinin bazı yan etkileri de çeşitli endişeleri de beraberinde getirsede, kafeinin antioksidanlar ve diğer biyoaktif bileşikler açısından zengin bir kaynak olduğu bilinen realitelerden biridir (8). Ancak, kafein tüketimi sonrası metabolik etkilerin kısa dönemli incelemelerde, kafeinin adenozin A1'i ve A2’A reseptörlerini antagonize ederek kan basıncını akut olarak arttırabileceği, arteriyel sertliği ve endotel bağımlı vazodilatasyonu akut olarak olumsuz etkileyebileceği de gösterilmiştir (9). Diyabetik popülasyonlarda kafein alımı ile kalp-damar hastalıkları arasındaki ilişkiyi araştıran sınırlı araştırmalar olduğu bu nedenle özellikle Prediyabet ve diyabetik kişilerde düzenli kafein alımının özellikle kalp-damar hastalıkları kaynaklı muhtemel ölüm risklerini minimize etme potansiyeli açısından gerçekten etki edip etmeyeceği sorunsalı hem önemli hem de hayati bir konudur. Peki literatür bulguları bize ne söylüyor?
Hem yeni yayımlanan araştırmalar hem de önceki araştırmalar, kafein alımı ile kalp-damar hastalıkları kaynaklı ölüm riskleri arasında “U” şekilli bir ilişki olduğu yani kafein alımının kalp-damar hastalıkları kaynaklı ölüm riskini düşürdüğü iddia edilmiştir (1,7). Elde edilen bu bulgu için ortalama yetişkinler için 135 mg/gün kafein alımının yeterli olduğu da ifade edilmiştir. Ayrıca, bir diğer önemli bulgu ise günde 4 ve üzeri fincan kahve tüketenlerin ya da eşdeğeri kafein alımının tüm ölüm faktörlerini ya da kalp-damar hastalıkları kaynaklı ölümlerde %20 düzeyinde bir azalma olabileceği de vurgulanmıştır (10). Bu sonuçların ortaya çıkmasına neden olan rasyonel mekanizmalar incelendiğinde, kafein tüketiminin inflamatuvar reaksiyonları hafifletebilme, inflamasyonla ilişkili hastalıkların önlenmesi ve tedavisi gibi süreçler üzerine olumlu yönde etki potansiyellerine dikkat çekilmiştir (11). Aynı zamanda, kritik inflamatuvar faktörler arasında gösterilen NFκB'nin aktivitesini azaltma ve adenozin reseptörlerini etkileyerek pro-inflamatuvar sitokinlerin üretimini olumsuz etkileme potansiyeli olduğu da ifade edilmiştir. Bu etkiler büyük oranda, adenozin A1R-A2R reseptörlerinin seçici olmayan antagonizmasıyla ilişkili olduğu kanısını güçlendirmektedir (12).
Sonuç olarak, bahse konu akademik araştırmalardan elde ettiğim çıkarımlar, özellikle Prediyabet tanısı olan kişilerde ileriki dönemlerde görülebilecek başta kalp-damar hastalıkları veya diğer yaygın ölüm nedenleri kaynaklı ölüm riskini düşürmede 3-4 fincan (135-254 mg/gün kafein) kahve tüketmenin koruyucu ve önleyici olacağıdır. Unutmayın daha yüksek dozların ekstra bir etkisi olmadığı bu nedenle aşırı dozlarda kafein alımının önerilmediğini de ifade etmek isterim. Ayrıca, konu ile ilgili hala net bir konsensüs olmadığı ve konu özelinde araştırmaların devam ettiğini de unutmayalım. Gün içinde dozunda kahve tüketimi hem keyif vermesi hem de sağlığın korunması ve sürdürülmesi için faydalı olabilir. Yaşam yolundaki pusulanız güncel bilimsel veriler olsun.

Haftaya görüşmek üzere…


Prof.Dr. Emin KAFKAS
Hardline Akademi Başkanı


*Boylamsal Araştırma: İncelenen konunun zaman içindeki gelişimini ele alan ve en az iki kere tekrarlanan araştırmalar.

Referanslar;

1. Yao, H., Li, L., Wang, X. et al. Association of caffeine intake with all-cause and cardiovascular mortality in diabetes and prediabetes. Diabetol Metab Syndr 16, 177 (2024). https://doi.org/10.1186/s13098-024-01417-6
2. Ding M, Bhupathiraju SN, Chen M, van Dam RM, Hu FB. Caffeinated and decaffeinated coffee consumption and risk of type 2 diabetes: a systematic review and a dose-response meta-analysis. Diabetes Care. 2014;37(2):569–86.
3. Ding M, Bhupathiraju SN, Satija A, van Dam RM, Hu FB. Long-term coffee consumption and risk of cardiovascular disease: a systematic review and a dose-response meta-analysis of prospective cohort studies. Circulation. 2014;129(6):643–59.
4. Liu R, Guo X, Park Y, Huang X, Sinha R, Freedman ND, Hollenbeck AR, Blair A, Chen H. Caffeine intake, smoking, and risk of Parkinson disease in men and women. Am J Epidemiol. 2012;175(11):1200–7.
5. Zhou Q, Luo ML, Li H, Li M, Zhou JG. Coffee consumption and risk of endometrial cancer: a dose-response meta-analysis of prospective cohort studies. Sci Rep. 2015;5:13410.
6. Gunter MJ, Murphy N, Cross AJ, Dossus L, Dartois L, Fagherazzi G, Kaaks R, Kühn T, Boeing H, Aleksandrova K, Tjønneland A, Olsen A, Overvad K, Larsen SC, Redondo Cornejo ML, Agudo A, Sánchez Pérez MJ, Altzibar JM, Navarro C, Ardanaz E, Khaw KT, Butterworth A, Bradbury KE, Trichopoulou A, Lagiou P, Trichopoulos D, Palli D, Grioni S, Vineis P, Panico S, Tumino R, Bueno-de-Mesquita B, Siersema P, Leenders M, Beulens JWJ, Uiterwaal CU, Wallström P, Nilsson LM, Landberg R, Weiderpass E, Skeie G, Braaten T, Brennan P, Licaj I, Muller DC, Sinha R, Wareham N, Riboli E. Coffee drinking and mortality in 10 European countries: a multinational cohort study. Ann Intern Med. 2017;167(4):236–47.
7. Poole R, Kennedy OJ, Roderick P, Fallowfield JA, Hayes PC, Parkes J. Coffee consumption and health: umbrella review of meta-analyses of multiple health outcomes. BMJ. 2017;359:j5024.
8. Mesas AE, Leon-Muñoz LM, Rodriguez-Artalejo F, Lopez-Garcia E. The effect of coffee on blood pressure and cardiovascular disease in hypertensive individuals: a systematic review and meta-analysis. Am J Clin Nutr. 2011;94(4):1113–26.
9. Papamichael CM, Aznaouridis KA, Karatzis EN, Karatzi KN, Stamatelopoulos KS, Vamvakou G, Lekakis JP, Mavrikakis ME. Effect of coffee on endothelial function in healthy subjects: the role of caffeine. Clin Sci (Lond). 2005;109(1):55–60.
10. Loftfield E, Freedman ND, Graubard BI, Guertin KA, Black A, Huang WY, Shebl FM, Mayne ST, Sinha R. Association of Coffee Consumption with Overall and cause-specific mortality in a large US prospective cohort study. Am J Epidemiol. 2015;182(12):1010–22.
11. Saimaiti A, Zhou DD, Li J, Xiong RG, Gan RY, Huang SY, Shang A, Zhao CN, Li HY, Li HB. Dietary sources, health benefits, and risks of caffeine. Crit Rev Food Sci Nutr. 2023;63(29):9648–66.
12. Barcelos RP, Lima FD, Carvalho NR, Bresciani G, Royes LF. Caffeine effects on systemic metabolism, oxidative-inflammatory pathways, and exercise performance. Nutr Res. 2020;80:1–17.